RESMİ İDEOLOJİNİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ - Prof.Dr. Nevzat Tarhan


Tehdit kokan Cumhuriyet nutuklarını ve korku üzerine oluşturulmuş resmi ideolojiyi sorgulamak ve özeleştiri yapmak gerekmiyor mu? Not: Her farklı düşünceye ‘Karşı devrim’ diyenler bu yazıyı okumasınlar.

Bir büyük şirket düşününüz, dev ve uluslararası büyüklükte, şirket çeşitli nedenlerle geriledi ve iyi yönetilemedi. Daha sonra şirket yönetiminin çocukları yönetimi devraldılar, şirketi kurtardılar ve yeniden yapılandırdılar.

Bu durumda yönetimin devamında üç davranış biçimi ve üç yöntem vardır. Sayacağım sosyopsikolojik tavırlar (attitudes) birey, şirket ve ülke yönetimleri için geçerlidir.

Sağlıklı değişim yolu

Birincisi babalarına saygı gösterip onları onurlandırıp hem olumlu hem olumsuz yönlerini görerek onların hatırasını ‘minimalize’ ederek ama reddetmeyerek yaşatmak. Bu seçenekte değişim travması çözülür düşmanlık ve suçluluk duyguları oluşmadan cenaze defnedilir, yas yaşanır şirkette iç barış oluşur, vicdanlar rahat olduğu için evlatlarda iç huzur vardır. Baskın duygu özgüven ve empatidir. ‘Varoluş anksiyetesi’ yani varoluş, doğuş ve değişim travmasının sıkıntı ve kaygısını sağlıklı bir şekilde aştıkları için iç barış içinde yönetilirler birlik ve beraberliği sağlayabilirler.

Hatalı yöntem baba kompleksli uygulama

İkincisi varoluşunu babasına düşmanlık üzerine oturtup onun bütün hatıralarını silmek ve kendine yeni bir düzen kurmak için babayı kötüleme ve karalama ile hareket etmektir.

Aile şirketleri böyle davranırsa ‘baba kompleksi’ içinde hareket etmiş olurlar. Baskın olan arka plan duygular korku, açgözlülük ve bencillik yani empati yoksunluğudur.

Özgüven eksikliği olan ve kendi egosunu kutsallaştırarak var olmaya çalışan bu tarz kişiler ‘varoluş anksiyetesi’ni yönetip çözemedikleri için hep huzursuzdurlar. Kendi içlerinde huzur olmadığı için yönettikleri şirkette ve devlette iç huzur olmaz yeni ayrılıklar yaşanır.

Diğer hatalı uygulama ‘kutsallaştırma yöntemi’

Üçücüsü babalarının hatalarına rağmen yeni kurulan şirkette aynı hataları devam ettirmek babasını ‘mumyalaştırarak’ kutsallaştırmak. Yeni çözüm üretmeye engel olacak biçimde babayı ‘yeryüzü tanrısı’ gibi idealize etmek varoluş ve bireyselleşmeyi gerçekleştirememektir.

Varoluş için özgüvene sahip olamayan bağımlılık duyguları yüksek ‘paternalist’ yani babacı, babayı ve atayı kutsallaştıran anlayışlar kendi çözüm ve modernizmini oluşturamadığı için iç huzur sağlayamazlar. Zamanın ruhuna uygun değişim gerçekleştiremedikleri için kendileri ile birlikte şirketleri de zarar görür. Küresel rekabette yenik düşerler.

Türkiye’de resmi ideoloji ‘Paternalist’tir.

Batı dünyası kendi modernizmini geliştirirken varoluş anksiyetesini yöneterek çağdaşlık standartlarını oluşturmuşlardır. İngiltere, Hollanda gibi kuzey demokrasileri monarşiyi minimalize etmiş fakat yok etmeyerek en sağlıklı geçişi yapmışlardır. Fransızlar baba kompleksi içinde çatışmalı jakoben, giyotinli değişimler yaşamış iç huzur için sürekli ikinci üçüncü Cumhuriyetler geliştirmeye çalışarak modernleşme yolunda ilerlemiştir. Türkiye ise Cumhuriyetin başında ‘Baba kompleksi’ ile hareket ederek Osmanlı düşmanlığı üzerinde varoluşunu yaşatmaya çalıştı. Fakat empati yoksunluğu ile ‘bölünme ve irtica’ gibi korkular üzerine oluşan sistem nedeniyle iç huzur bulamamıştır. Fransa’nın 1800’lü yıllardaki birinci cumhuriyet dönemini tarzını seçerek, korktuklarını gerçekleştirecek tavır içinde bulunmuştur.

‘Babam bilir’ tarzı yönetimi hak etmiyoruz


1950’de Tek Parti Cumhuriyetinden sonra yaşanması gereken değişimi yine yaşayamadık ve fırsatı heba ettik. Türkiye, halen Cumhuriyetin kuruluşunda geliştirdiği o tarihlerin güncel ideolojisini resmi ideoloji adı altında mumyalaştırmış, kutsallaştırmış değişime direnerek varoluş anksiyetesini çözememiştir.

Paternalist yaklaşımlar özeleştiri yaptırmaz ve gelişmeyi engeller yazılı olmayan kuralları, inançları ve kutsalları vardır. Bu nedenle travmayı çözemez. Ünlü ve Politik Psikoloji çalışmaları ile tanıdığımız Prof. Vamık Volkan “Türkiye Osmanlı’nın ve Atatürk’ün yasını tutmayı başaramamıştır” derken haklıdır.

‘T.C.’ Osmanlı sonrası baba kompleksi ile hareket ederek modernizmi iç barışı bozacak şekilde yönetmiştir. 1950 sonrasında ise çok partili Cumhuriyete geçerken paternalizm yani babacılık ile hareket ederek tek parti dönemindeki değerleri mumyalaştırarak ve kutsallaştırarak değişime direnmektedir.

Aydınlar çifte standartlı

Bunun nedeni toplumdan çok, güvendiğimiz aydınların çifte standardıdır. Yöneticilerin kendi menfaatlerini ülkenin menfaatinden önce tutmalarıdır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar