TASAVVUF ve SANAT / Osman Nuri Topbaş
Sanat, kalbî derinlik ve duyuşların eşyâya aksetmesi ve müşahhas hâle gelmesidir. Hangi sahada olursa olsun bütün sanatlar, temelde insan rûhundaki tefekkür ve tahassüsün bir nevî tezâhüründen ibârettir. Sanatta incelik ve zarâfet, rûhî derinlikle paralel bir seyir tâkib eder.
Temel harcı tasavvufla yoğrulan, yâni kalbî rikkat, hassâsiyet ve derinlik iklîminde icrâ edilen sanatlar, tarihimizde görüldüğü üzere medeniyetlerin inşâsına âmil olmuştur. Hakîkaten, medeniyette zirveleşen milletler, yalnız siyaset, ekonomi ve askerlik gibi sahalarda değil, ilim ve sanatta da mümtaz bir mevkîye ulaşmışlardır. Târihimiz, bu inkişâfın zenginlikleriyle doludur. Güzel sanatların pek çok sahasında tezâhür eden tasavvufî motiflerin tamamını ifâdeye ne gücümüz ve ne de imkânımız olduğundan, burada sâdece bâzı sahalarda tasavvuf tesiriyle meydana gelen gelişmelere kısaca temâs ile iktifâ edeceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder